Kitap hakkında: yıl / "Caitlin Payne gözyaşlarından ıslanmış gözlerle oturma odasında oturdu ve kan kırmızısı gün batımına baktı. Yorgun olduğundan odayı dolduran polislerin sesini zar zor duyabiliyordu. Sanki bir rüyada gibiydi. Yavaş yavaş oturma odasına bakınca burada ne kadar çok -çok fazla- insanın toplandığını gördü. Polis odanın içinde dolaşıyordu; bazıları oturuyordu, bazıları ayaktaydı, bazıları da elinde kahve fincanları tutuyordu. Ciddi yüzlerle onun karşısına oturdular, tüm kanepeleri ve koltukları vücutlarıyla doldurdular ve Caitlin'i bitmek bilmeyen soru yağmuruna tuttular. Zaten birkaç saattir buradalar. Bu küçük kasabadaki herkes birbirini tanıyordu ve Caitlin de bu polis memurlarının hepsini tanıyordu. Onları süpermarkette gördü ve mağazalarda merhaba dedi. Şu an burada olduklarına inanamıyordu. Onun evinde. Yaşananlar kabus gibiydi…»